Deniz deyince aklımıza mavi-yeşil , serin , sığ-derin sular geliverir hemen... Oysa o güzelliğin insanlarla çok ortak yönü vardır. Mesela denizi seversek su yüzünde kalır hafifleriz , sevmezsek ağırlaşıp boğuluruz.
...
Evrensel bir yargıdır , insanoğlunun kendisini eksik hissettiği yöne doğru bakması , kendisini tamamladığı yerde huzur bulması. Hiç kimse dört dörtlük değildir. İnsanız hepimizin vardır hataları , ön yargıları , eksiklikleri...
Maddi eksiklikler doğrudan , manevi eksiklikler...
Arkası karanlık olan cam ayna görevi yapar.Cam gibi, yüreklerin ve beyinlerin manevi görünüşleri de farklı farklıdır.İnsan kişiliği bir nesnedir ve kendine hakim olabildiğince şekillenir kendine hakim olamadığınca başkaları tarafından yontulur. Sayısız kişilik türevleri oluşmuş , hala oluşmakta , ilerde...
Ustalık elindeki materyalleri , bilgisiyle doğru şekilde kullanana denir.
Fakat söz ustalığında durum farklıdır. Belirli birikimle kalbini , gözünü , beynini harmanlaman gerekir. Elindeki malzeme 29 harftir ve harfleri gruplayarak oluşturulan paragrafları kelimelere indirgeyebilenlere üstad denir.
Ustanın...
Aman’ şeytanın oyunlarından biridir.
Melekler bu oyuna düşmeyelim diye bir düşünceyle gelir ve şeytan insan aklına öyle bi girer ki , inancı zayıf olan insan meleği ‘melek kılığına girmiş şeytan’ olarak algılar ve tam aksine şeytanın tuzağına düşer.
Netice büyük değilse şeytan oyununu hiç bitirmez...
Düşünmek ve yol yürümek arasında pek fark yok sanırım.
Sizce de düşündükçe daha uzaklara gitmez mi insan?
Herkes düşünür elbet ömründe fakat yollarda yolcularda zaten farklı farklı değiller midir?
Şüphesiz bazı yollar engebelidir , bazısı inişli çıkışlı , bazısı virajlı , bazı yollar çıkmaz sokaktır...
Hislerinle yargılıyorsan bir kişi (nesne veya düşünceyi) ,önce inandığın mutlak doğruların tam tersini düşünmelisin …
Yargıladığın insan gerçekleriyle karşına çıktığında , umursamamış olsan bile beyin bunu kaydeder yorumlar kalbe yollar ve haksızlık etme duygusundan dolayı benliğini büyük sarsıntıya...
Sevgili…Neden uğruna destanlar yazdırırsında kavuşmak hiç nasip olmaz?Biz severek , aşık olarak , sanki sözleşme imzalarken hasret kısmını görmemiş gibiyiz…Neden herkes oyun peşinde , neden esas aşıklar hep acı çeker?Acaba kavuşanlar yatarken mi azaltır içlerindeki alevi?Aşkımızın alevi bundan artıyorsa varsın artsın be sevgili…Geçici hobilerle tüketmek için değil , ardımda kalıcı bir hayat yaşamak...