Yalnız kalmaya ihtiyacın var!

Standard


     Hayatın yorgunluğunu unutmak istediği zamanlar olur insanın. Kaçmak ister ruhunun en kuytu köşesindeki o karanlık ve saf odasına…

     Orada kendisidir çünkü. Orada temizdir. Orada el değmemiştir ruhuna göz görmemiştir duygularını. Anılar yaşanmamıştır. Çocuklar kadar masumdur orada çünkü. Gözlerini kapattığında göz kapaklarına yansıyan sahneleri başlamamıştır hala adını hayat koyduğu filminin.

     Her şeyin tersine çevrilmeye başlandığı noktadır aslında o an. Orada geçirdiği mutlu günleri dışarı çıkınca nasıl kaybolmuşsa  , o çizgiyi geçince yeniden mutlu olduğu yerdir orası.

     Dışarıda kalabalıkta yalnızken , içeride yalnızlığında kalabalıktır…

     Dışarıda gecelerin sessizliğinde rahatsızken , içeride Bahar Serenomisini haykırır gözbebekleri Halil Pazarlı’dan…

     Dışarıda en uyumlu sesler uğultu halindeyken , fısıltıların dahi ritmik tiyatral bir hava yarattığı yerdir içerisi…

     Birbirine zıt kavramların birinden diğerine geçişte yaşanılan anlık ürperti durgunlaştırır sadece. Çünkü manevi ısınma birden başlar yüreğinin derinliklerinde…

     Titreyip kendine gelirsin birden…

     ‘’Yalnız kalmaya ihtiyacım var!’’ denilen çizgidir orası…

           Ötesi sessizlik , diriliş!...

             Berisi gürültü , kayboluş… 
                                                                             Sefa Avcı

0 yorum: